Dinçer'in Bloğu

Blok derken; basketboldaki bloktan bahsediyorum, yazım yanlışı yok.. (Bkz. Sayfanın sağındaki resimde 7 numaraya yaptığım blok) Ama hazır blok olayına girmişken bir de blog olayına girsem fena olur mu? Bence olmaz. Hadi buyrun...

Cuma, Haziran 24, 2005

San Antonio Spurs: World Champions

Pazartesi, Haziran 20, 2005

Büyük maçın küçük özeti...

İlk dört şutunu kaçırmıştı.. İlk yarıyı 0 (sıfır) sayıyla bitirmişti. Üçüncü çeyrekte de suskundu, çeyreğin son saniyesine kadar.. Çeyreğin sonundaki 3 sayılık basket gecenin başlangıcıydı onun için. Son çeyrekte ve uzatmada "büyük" şutlar birbirini izledi.
Öncelikle unutulamayacak bir smaç:




Ve sonrasında ise, uzatmanın son 5 saniyesinde gelen ve maçı kazananı (belki de seriyi kazananı) belirleyen 3 sayılık basket:





Büyük konuşmamak lazım belki ama "büyük şut Bob" şampiyonluğu bize getirdi dememek için de zor tutuyorum kendimi :)

Salı, Haziran 07, 2005

Yazılım, Yazılım Mühendisliği, Yazılım Süreçleri, ... (1)

Bu dönem Fuat İnce hocamızdan aldığım, ve konusu itibari ile gerçekten hoşuma giden bir ders olan “Yazılım Süreçleri” dersinde aldığım notları ve araştırdığım kaynakları baz alarak, ara ara, genel anlamda yazılımdan, yazılım mühendisliğinden ve en önemlisi yazılım süreçlerinden bahseden yazıları da bloğuma eklemeyi düşünüyorum. Aşağıda okuyacaklarınız başlıktan da anlaşılacağı üzere bu serinin ilk yazısı.

Öncelikle yazılımdan bahsedelim. Yazılım (software) kelimesinin kullanılmaya başlanması 1957 yılına kadar dayanmaktadır. “Yazılım Mühendisliği” (Software Engineering) kalıbı ise ancak 1968’den sonra İngilizceye giriyor. Yazılımı bir mühendislik disiplini olarak, yazılım ürünlerini ise fiziksel bir özelliği olmayan, süreç standardizasyonuna sahip, geniş bir problem alanı içerisinde çözümler üreten ürünler olarak tanımlayabiliriz.

("Software" kelimesinin Türkçeye "Yazılım" olarak kazandırılması, Prof. Dr. Aydın Köksal tarafından gerçekleştirilmiştir. Kendisi Türkçemize başta "Bilgisayar" olmak üzere bir çok teknik kelimeyi de kazandırmıştır.)

Yazılım ürünlerinin pazarda başa güreşebilmeleri için temel 3 kıstasa dikkat etmeleri gerekir:
1. Yüksek kalite
2. Düşük fiyat
3. Piyasaya çıkış süresi

İlk zamanlarda yazılım projelerinde ortaya çıkan ürünlerin yarısı, hatta daha fazla ise başarısız oluyor ve hiç kullanılmıyordu. 1968 senesinde, ileriki senelerde yazılımda bir kriz yaşanacağı öngörülmüştü. Bu yaşanan sorunları önlemek için önerilen ve uygulanan çareler:
• Daha iyi çalışanlar
• Daha iyi programlama dilleri
• Daha iyi programlama yöntemleri
• Yazılım yaşam döngüsü geliştirme modelleri
• CASE(*) araçları
• Yeniden kullanılabilirlik
• Formüllere dayalı metotlar
• En iyi uygulamalar (Best practices)

Yazılım projelerinin çoğunun çöpe gidiyor olması gerçeğinin ardından, 1984 yılında Amerikan Savunma Bakanlığı, üniversitelerle işbirliğine giderek onlarda bu başarısızlık altında yatan sebeplerle ilgili olarak öneriler getirmelerini istedi.
(devam edecek)

(*) CASE: Computer Aided Software Engineering -> Bilgisayar Destekli Yazılım Mühendisliği

NBA'de finalin adı



vs.

Time-out!

Yüksel lisans eğitimimi sürdürmekte olduğum Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde final/proje zamanı geldi çattı en sonunda. Ve tabii ki, her bilinçi öğrenci gibi ben de yumurta kapıya gelir gelmez çalışmalara başladım.
İş + ders konusunda harcayacağım zamanı düşünürsek, geriye pek bir şey kalacağını da düşünmüyorum. Bu nedenle de Haziran'ın ikinci yarısına kadar sık güncelleme sözü veremiyorum. Olur da güncelleme olursa, bilin ki uykudan kesmişimdir, yemekten kesmişimdir.. Bir şeyden fedakarlık yapmışımdır yani..

Cumartesi, Haziran 04, 2005

Internetteyken güven hissi (Üstelik bedava!)

Internette güvenli bir şekilde surf yapmak için bu yazıyı okumanız yeterli olacak. Yazıdan önce gerekli olan malzemeleri tedarik etmeniz gerekiyor. O nedenle öncelikle linkleri veriyorum. Programları indirdikten sonra yazıyı heyecanla bekleyebilirsiniz :)

Mozilla Firefox 1.0.4

Mozilla Thunderbird 1.0.2

ZoneAlarm 5.5.094

AVG Anti Virus 7.289

SpyBot Search & Destroy 1.4

AdAware SE 1.06

Çarşamba, Haziran 01, 2005

MS sertifikları ve sahiplerinin tutumu hakkında...

Günümüzde Microsoft'un (MS) yazılım alanındaki en büyük şirketlerden biri, belki de birincisi olduğunu sanırım söylememe gerek yok. MS'in piyasadaki bu büyüklüğünü ürünlerinin kalitesinden ziyade öncelikle pazarlama konusundaki gücü ve başarısına bağlamanın da pek yanlış olmadığını düşünüyorum. Ki bu konu başlı başına bir blog konusu.

Benim değinmek istediğim konu, MS'in kendi geliştirme ortamlarını iyi bildiğini kanıtlayan kişilere verdiği sertifikalar. Kod yazanlar için de, veritabanı ile uğraşanlar için de, network ile ilgilenenler için de MS'in sertifika programları mevcut. Bir yetkili eğitim kurumunda alınan ilgili eğitim sonrasında (bildiğim kadarı ile eğitimi almak da şart değil) belli bir miktar para ödeyip istediğiniz konunun sınavına giriyorsunuz. Sınavı geçerseniz artık siz de MS sertifikalı bir birey oluyorsunuz.



Yüzbinlerce kişinin bu tür sertifikalara sahip olduğunu tahmin ediyorum. Tahammül edemediğim şey ise, insanların e-postalarına imza olarak aldıkları tüm sertifikaların kodlarını yazmaları. Sonuçta sertifika bir kağıt parçasından başka bir şey değil. Kaldı ki, almak için TUS sınavına çalışır gibi çalışmaya da gerek yok. Konu hakkında vasatın üzerinde bir bilgi ve örnek sorulara göz atmanın yeteceğine inanıyorum, hatta artacağına da. Ezberi seven insanların çok daha kolay sertifika sahibi olacaklarını da düşünüyorum.



Amacım MS sertifikası olan arkadaşlara çamuratma değil kesinlikle. Eminim hemen hepsi sertifikalarını hakederek alınlarının teriyle almışlardır. Ama her e-postanın sonunda CV okur gibi tüm aldıkları sertifikaların kısaltmalarını görmek bana biraz acaip geliyor açıkçası. MS sertifikaları ile de pek ilgili olmadığım için orada yazanlar bana pek anlamlı da gelmiyor. Bilmediğim bir dilden bir yazı okurmuş gibi okuyup geçiyorum. Sonra da haklarında bloğuma yazı yazıyorum :)